Tekrar Merhabalar 👋 


" Bugünlerde herkes finansal özgürlüğe ulaşmanın öneminden bahsediyor fakat en kısa sürede de bu hedefe ulaşmayı umuyor. O halde madem bu kadar hayati öneme sahip bir şey nasıl bu kadar kolay olabilir ? Ayrıca sadece siz değil sizden sonrakilerinde finansal özgürlüğü söz konusuysa. "


Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta hesabımdan böyle bir paylaşım yapmıştım. Bu konu üzerine bir şeyler karalamak istedim :) Gördüğüm kadarıyla özellikle son zamanlarda finansal özgürlük kavramı hiç olmadığı kadar popüler hale gelmeye başladı. Bunun temel nedenlerinden biri, küresel ölçekte yaşadığımız pandemi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan küresel resesyon olabilir. Kısacası hayat koşullarının zorlaşması ve insanların ek gelir arayışına girmesi, bana göre bu eğilimi daha da artırmakta.




Aslında insanların bu konuda bilinçlenmesi ve yatırıma yönelmesi oldukça güzel. Fakat gördüğüm kadarıyla süre konusunda tereddütler mevcut. Birçok insan sadece birkaç sene içerisinde finansal özgürlüğe ulaşmak istiyor. Hatta çevremde maalesef bu süreyi kısaltabilmek adına ciddi risk alanlarda mevcut. Geçen gün bir arkadaşımın kredi çekip hisse senetleri aldığını dahi duydum. Hemde aldığı hisse son birkaç ayda en az 10 kat gitmiş ve adını hiç duymadığım bir şirkete aitti. Peki bu şirkete ait faaliyet raporlarını okuyup okumadığını sorduğumda sadece grafiklerden hesaplar yaptığını söyledi. Yani özetlemem gerekirse bu kişi senelerce aylık düzenli alım yapmak yerine sabredemeyip kısa sürede zengin olma peşine düşenler kervanına katılmış. 


Peki uzun vade yatırım gerçekten kazandırır mı? Bu konuda yapılan çalışmalar ne diyor? 


İsterseniz hemen bir tanesini inceleyerek başlayalım;


 2020 yılında Review of Financial Economics dergisinde yayınlanan bir makale, S&P 500 endeksindeki satın al ve tut (buy&hold) stratejisine karşı 4100'den fazla farklı yatırım stratejisinin daha iyi getiriler sağlayıp sağlamadığını inceledi. Bu stratejiler arasında mevsimsel etkiler, teknik göstergeler ve temel faktörlere dayalı olanlar yer aldı.




Hemen sizlere sonuçlardan bahsedeyim. Sonuçlara göre, en iyi performansı hareketli ortalama stratejileri elde etti. Bu stratejiler, risk düzeltilmiş getirilerde diğerlerine göre daha iyi bir performans gösterdi. Yani, hareketli ortalama stratejileri daha başarılı oldu. Peki başarı oranı neydi ve ne kadar başarılı oldu isterseniz hemen grafikler üzerinden inceleyelim:




Yukarıdaki grafik, 1 Ocak 2000'de 100 dolarlık yatırımın farklı stratejilerle 2014 yılında hangi seviyeye ulaştığını göstermektedir. Örneğin grafikte görülen MA2-12, 2 günlük hareketli ortalama ile 12 günlük hareketli ortalamanın kesişimlerine dayalı bir yatırım stratejisidir. Bu strateji, hisse senedi fiyatlarındaki kısa vadeli dalgalanmaları yakalamayı amaçlar. Grafiklerden de görüldüğü üzere piyasa krizlerini kapsayan 14 senelik dönemde buy&hold stratejisine karşın hareketli ortalama stratejileri epey üstün başarı göstermiş ve yaklaşık 2 kat daha fazla kazandırmış.. 

İyi hoş güzel anlatıyorsun da bu sadece 14 senelik bir zaman dilimini kapsıyor, Peki daha uzun sürelerde ne olmuş dediğinizi duyar gibiyim :) Hemen birde ona bakalım:




Bu grafikte de, 1966 Ocak'tan 2014'e kadar olan dönem incelenmiş. Buy&Hold stratejisi diğer başarılı stratejilere karşı hala kaybediyor, ancak kayıp miktarı artık sadece %5-10 civarında (hatta bazı seneler kayıp yok). 

O halde sonuç olarak yaptığım çıkarımlar şu şekilde;

  • 10-15 sene yatırım sanılanın aksine kısa bir süre olabilir.
  • Uzun vadeli yatırımlar, neredeyse tüm diğer stratejilerden daha iyi performans göstermese bile, yakın sonuçlar elde edebilir.
  • Bazı kısa vadeli stratejiler geçici olarak üstün olsa da, bunun sadece o döneme özgü olabileceği unutulmamalıdır. Farklı dönemlerde sonuçlar değişebilir.
  • Buy&Hold stratejisi diğer stratejileri uygulamaya göre oldukça rahat ve stressiz :)
  • Buy&Hold stratejisi her halükarda uzun zaman diliminde kazanmanın garanti olduğu bir yöntem gibi görünüyor.
Sonuç olarak, al-tut stratejisi ve bu alımların aylık düzenliliği uzun vadede yüksek getiriler sağlayabilir. Bununla birlikte, risk seviyesi de oldukça düşük görünmektedir. Yazdıklarım kesinlikle bir tavsiye değildir ve kendime ait geleceğe yönelik notlar içermektedir. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Diğer yazılarda tekrar görüşmek üzere... 😊🙋‍♂️

Tekrardan Merhabalar 👋, 1 seneyi aşkın bir süredir yatırıma başladığımı söylemiştim. Ancak zaman zaman yolculuğun uzunluğu ve gerekli miktarın büyüklüğü gözümü korkutabiliyor. Böyle zamanlarda gerekli moral ve motivasyonu sağlamak gerçekten zorlaşabiliyor. Ancak biliyorum ki özgürlüğe ulaşmak, herhangi bir değerle ölçülemeyecek kadar kıymetli. Bu bana göre yaşamın en değerli armağanlarından biri olabilir ve ruhu adeta kanatlandırarak engin bir mutluluk sunabilir. Kısacası özgürlüğün tarifsiz hazzını tadarak, hayatın en güzel anlarını yakalama fırsatını elde etmek istiyorum.


Özgürlüğün Kıymetini Bilmek: Finansal Bağımsızlığa Giden Yolda Cesur Adımlar


Bağımsızlığın ve özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu bilmek, gerçek bir yaşam amacının peşinden gitmek demektir. Finansal özgürlük, hayatımızı istediğimiz gibi şekillendirebilme gücünü elde etmek için attığımız önemli bir adım olabilir. Çünkü bu adım, bizi "çalışan bir köle" olmaktan çıkarıp kendi hayatımızın hakimi yapabilir. Hisse senetleri veya benzeri yatırımlar yapma kararı, aslında bu özgürlüğe giden yolda attığımız cesur bir adım ve içinde barındırdığı anlamlarla bizi motive edecek bir yolculuğun başlangıcıdır.


Finansal Özgürlük: Kendi Hayatımızın Yazarı Olmak


Hayatımızın yönetmeni olmak, her anlamda bağımsızlık ve özgürlük demektir. Finansal özgürlük, bize bu yolda rehberlik eden bir araçtır. Yatırımlar, sadece maddi değil aynı zamanda duygusal olarak da büyüme fırsatları sunar. Bu yolculuk, hayatımızı sadece para kazanmak için harcamaktan ziyade gerçekten istediğimiz şeylere zaman ayırmamıza yardımcı olabilir.


Zamanın Değerini Anlamak


Yatırımlar, gelecekte değer kazanma potansiyeli taşıyan varlıklardır. Bu, bizim zamanımızı ve enerjimizi yatırım yaparak değerlendirebileceğimiz anlamına gelir. İyi bir strateji ile hisse senetleri biriktirerek veya benzeri yatırımlar yaparak, gelecekte daha fazla seçeneğe sahip olabiliriz. Bu da zamanımızı kendi isteklerimiz doğrultusunda kullanmamıza yardımcı olabilir. 

Bu arada her sabah alarm sesiyle kalkmak yerine kendi istediğimiz saatlerde kalkma düşüncesi bile bir rahatlama hissi oluşturmadı mı :)


Sürekli Öğrenme ve Gelişim


Yatırımlarla ilgilenmek, asla sona ermeyen bir öğrenme süreci sunabilir. Finansal okuryazarlığımızı artırdıkça, daha bilinçli kararlar alabiliriz. Yatırım dünyasını anladıkça, finansal hedeflerimizi daha iyi belirleyebilir ve hayatımızı daha etkili bir şekilde planlayabiliriz.


Riskleri Anlamak ve Yönetmek



Hayatta her büyük ödül, beraberinde belirli bir miktar risk taşır. Hisse senedi veya benzeri yatırımlar da öyle. Ancak bu riskler, doğru bilgi, strateji ve öngörü ile minimize edilebilir. Riskleri doğru değerlendirmek ve yönetmek, finansal özgürlüğümüze giden yolda önemli bir adım olabilir.

Toplumsal Etki


Finansal özgürlüğümüzü elde ettiğimizde, sadece kendi hayatımızı değil, çevremizdeki insanların hayatını da olumlu yönde etkileyebiliriz. Bu özgürlüğü kullanarak topluma katkı sağlamak, insanların yaşamlarında kalıcı izler bırakmamıza olanak tanıyabilir.


Sonuç olarak, hisse senedi biriktirme süreci veya benzeri geleceğe dönük yatırımlar, finansal özgürlüğe ulaşma yolculuğumun heyecan dolu bir parçası. Bu yolculuğun bana sadece maddi değil, aynı zamanda kişisel ve toplumsal açıdan da birçok değer katacağına inanıyorum. Unutmamalıyız ki, çalışan bir köle olmak yerine, finansal bağımsızlığı yakalayarak gerçek anlamda özgür bir yaşam sürdürebiliriz. İşte tüm bu nedenlerden dolayı umutsuzluğa düştüğüm durumlarda, amacımı ve hedeflerimi hatırlayıp içimdeki gücü yeniden buluyorum  😊. 


Tüm yazdıklarım ileriye dönük kendime birer nottur. Kimseye bir tavsiye içermemektedir. Okuyup zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Tekrar başka yazılarda görüşmek üzere 👋👋👋

Tekrar merhabalar 😇


Bugün benim de merak ettiğim bir konu hakkında yazmak istedim. Alında konu altın. Birçok insan, genellikle yatırım amaçlı olarak altın almayı tercih eder. Altın, uzun bir tarihe sahip değerli bir maden olarak kabul edilir ve yatırımcılar özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli bir liman olarak görürler. Altının arzının sınırlı olması ve zaman içinde değerini koruma eğilimi, yatırımcıları çeşitlendirilmiş portföyler oluşturmak için teşvik eder. Ayrıca, enflasyonun arttığı dönemlerde bile değerini muhafaza etme yeteneği nedeniyle tercih edilir. Tarihsel olarak, ekonomik krizler ve jeopolitik riskler gibi dönemlerde yatırımcılar güvenli liman olarak altına yönelmişlerdir. 


Altin


Peki yıllara göre alınan altınlar $ bazlı ne kadar kazandırmış hemen bir inceleyelim.




Tablo macrotrends adresinden alınmıştır. Tabloda altının yıllık ortalama ons değeri, yıl başlangıç değeri ve o yıla ait en yüksek-en düşük değerlerini görebilirsiniz. Bu tabloyu dikkatle incelediğimde farkettiğim birkaç şey oldu. Onları madde madde sizlerle paylaşayım:


    10 sene önce yani 2013 senesinde altın yatırımına başlayan bir kişi,


  1. 2013 senesinde eğer tek seferde en tepe seviyelerinden yani 1600$'lı seviyelerden altın aldıysa ilk kâra geçebilmesi için gereken süre tam 7 yıl. Çünkü bu seviyelere tekrar ilk olarak 2020 senesinde yükselmiş.
  2. 2013 senesinde şansında yardımıyla en düşük seviyeden yani 1192$'dan toplu alım yaptıysa şuan yaklaşık $ bazlı %60 kârda olacak.
  3. Her yıl düzenli aylık alım yaparak ortalama yıl fiyatından alımlar yaptıysa 2013-2023 yılları arasında toplam ortalama 1483$'lık bir maliyete sahip olacak. Yani $ bazlı yaklaşık %30 kârda olacak.

Bu 3 madde de toplu alımla maks.-min. ve aylık düzenli alımı karşılaştırdım. Yaptığım çıkarımlar ise;

  • En güvenli ve risksiz yatırım araçlarından biri olarak görülen altında dahi zaman zaman kâra geçmek için yıllarca beklemek gerekebilir.

  • Aylık düzenli alım yapan kişinin uzun vadede kâra geçme ihtimali oldukça yüksek.

  • Ayrıca son 10 seneyi değerlendirdiğimizde ve $ enflasyonunu hesaba kattığımızda altının pekte kârlı bir yatırım aracı olmadığı, sadece paranın değerini enflasyona karşı koruduğu söylenebilir.

Bu yazdıklarım tamamen ileriye dönük kendime ait değerlendirmeleri içeren notlardır. Kimseye herhangi bir tavsiye içermemektedir. Umarım faydalı olabilmişimdir. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Tekrar görüşmek üzere, Hoşça kalın👋👋👋

Merhabalar, hatırlarsanız paylaştığım portföyde maliyetler hazirana ait olsada ilk yatırıma 2022 mayıs ayında başladığımı söylemiştim. İlk zamanlar üzerimde biraz ürkeklik olduğu için ufak miktarlar atarak yoluma devam ediyordum. Şimdi sizlere 06.05.2022 ile 18.10.2022 tarihleri arasında yaptığım alımlar nasıl ilerledi bu 5 aylık zaman diliminde neler yaşadım bunlardan bahsetmek istiyorum.
06.05.2022;


İlk yatırıma kârlarla başladım ve neredeyse aldığım hisseler ilk günü tavan serisiyle kapattı. Bu durum oldukça hoşuma gitmişti. Hemen akabinde alımlar yapmaya devam ettim.

29.06.2022;

Gördüğünüz gibi aradan 1 aydan fazla zaman geçmesine rağmen ve yeni eklemeler olmasına rağmen portföy zarardaydı. Bu durum biraz can sıkıcı olsada hedef 2030 olduğu için pek aldırış etmemeye çalışıyordum :)

14.07.2022;

İlk yatırımımın üzerinden 2 ay geçti ve portföy hala zararda. Üstelik bu dönem enflasyonun yüksek olduğu zamanlardı. 

15.08.2022;

Vee tam 3 ay sonunda ilk defa yeniden kâra geçtim. Benim için henüz hiç bilmediğim bir yatırım şekli olan bist ilk meyvelerini vermeye başladı. Ama yinede yüksek enflasyon ve kurlar nedeniyle hala ciddi zarardaydım.


27.08.2022;



Benim için işler pek iyi gitmesede alım miktarımı devamlı artırıyordum. Üstelik yeni alımlara ragmen kâr oranımda artmaya başlamıştı.

28.09.2022;


Eylül ayında alımlarıma devam ettim ve eklemelerime rağmen kâr oranım artık tam %10 seviyesine ulaşmıştı.

18.10.2022;

Ve tam 5 ay sonrası ilk defa %10lu seviyeleri aşabildim. Aslında bu dönem birçok hissenin ralli yaptığı bir dönemdi ve enflasyona hala yenilmiş durumdaydım. Aslında bu 5 aylık dönemi paylaşma nedenim şu. İlk 3 ay aldıkça zarar ettim. Üstelik bist'in ralli yaptığı ve enflasyon seviyelerinin her geçen ay arttıği bir dönemde. 

Tüm bunlara rağmen umudumu hiç kaybetmedim. Çünkü geçmişte uzun süreli birikim yapan kişilerden dinlediklerim ve bu işte başarılı olmuş insanlardan duyduğum şeylerin ortak noktası eninde sonunda yapılan yatırımlar mutlaka meyvesini verecektir şeklindeydi. Gerçektende tam 1 sene sonra bugünlerde enflasyon ve kur artışlarına rağmen ciddi kâr ettim. Ayrıca yukarıdaki portföy büyüklüğüne baktığınızda bugün geldiğim nokta gerçekten beklediğimin biraz üstünde. 

Fakat herşeye rağmen sadece 1 senede bu rakamları görmüş olmam herkeste geçerli olmayabilir daha uzun yada kısa zamanda erişilebilir. Hatta bu portföyüm bir anda eriyedebilir. Ama sabredip devamlılık sağladıktan sonra hedeflenen rakamlara gelmemesi için bence hiçbir sebep yok. 

Sadece bir örnek paylaşmak istiyorum. Örneğin son güncel portföyümde hala atak yapmamış ve neredeyse zarar noktasına geldiğim şirketler var. Ama tam tersi durumda olanlarda. Mesela ismen;


Bu sadece 2 aylık tablo. Daha önce kısa bir süre hisselere veda edip hemen tekrar geri yerine koyduğumu söylemiştim. Bu nedenle gördüğünüz maliyetler Haziran 2023 tarihine ait. Yani 1 sene önceye gidersek kâr durumu çok daha fazla. 

Yukarıdaki örnekte anlatmaya çalıştığım sey sepet yapmanın önemi aslında. Bazı hisselerimde kâr etmememe rağmen ismen gibi şirketler sayesinde portföy ilerleyebildi. Yani sepet sayesinde portföyüm dengeli halde yoluna devam ediyor. Kısacası benim ilk bist'le tanışmam ve ilk aylarda hikayem bu şekilde. Okuduğunuz ve zaman ayırdığınız için teşekkür ederim :)


Merhabalar 😊, aslında bu bloğu sadece düzenli olarak aylık portföyümü paylaşma amacıyla açmıştım. Ancak ara sıra aklıma gelen konularda da bir şeyler yazmaya karar verdim. İlk olarak neden yatırıma başladım bunlardan bahsetmek istiyorum. 


Yaşım 30 civarı ve geçmişe dönüp baktığımda aslında bu yaşa nasıl geldim inanın hiç anlayamadım. Yıllar gerçekten çok hızlı ilerliyor. Ortaokul ve lise yıllarım dahi daha dün gibi aklımda. Eminim 50'lere geldiğimde de benzer şeyleri hissedeceğim. Fakat geçen bu süreç belki de hayatımın en zorlu dönemleriydi. Düzenli bir iş bulma ve ardından evlilik süreçleri gerçekten hem heyecanlı hemde ciddi stresli dönemlerdi. Eğer aileden bir ek geliriniz de yoksa zaten 20li yaşlarda birikime başlamak gerçekten çok zor. 


Tüm bu nedenlerden dolayı aslında yatırıma oldukça ideal bir zamanda başladığımı düşünüyorum. İnsanlar genelde 30lu 40lı yaşların çok geç olduğunu ve 20li yaşlarda başlanması gerektiğini söylerler. Ama zorlu hayat şartları ve küçük yaşlarda yatırım bilincinin oluşamaması nedeniyle bence bu çok zor. Ayrıca yatırıma başlamak için bence hiçbir yaş geç değil. Ben yapılan yatırımların fidan ekmeye benzediğini düşünüyorum. Sonuçta ektiğimiz fidanın meyvelerini yıllar sonra bizden sonrakiler toplayabilir. Aynı şekilde yaptığımız her yatırım torunlarımıza güzel bir miras olarak kalabilir.


Herneyse asıl konumuza gelecek olursam yatırıma başlama nedenim aslında 60lı 70li yaşlarıma kadar emekliliği beklemeyi istememekti. Bana bu rakamlar oldukça yüksek geliyor. Bunları söylerken aslında çalışmaya karşı olan bir insan değilim. Hatta ölene kadar çalışılması gerektiğine inananlardanım. Sonuçta bu tabiatında bir kanunu. Fakat günümüz dünyasında çalışma saatleri gerçekten çok can sıkıcı bir hâl aldı. Haftada 5 gün sabahtan akşama kadar çalışmak bile çokken birçok yerde haftasonu cumartesilerde çalışılmakta. Hemde senelik 2 maks. 3 haftalık izin karşılığında.


Malesef bu durumları düşündükçe ileri yaşlara kadar dayanamayacağımı ve bu girdaptan bir an önce kurtulmam gerektiğini anladım. Her sabah alarm kurarak kalkmak ve senelik 2 hafta izin için yıl boyu türlü türlü mobbing, iş stresi...vs yaşamaktan kurtulmak istedim ve 2022 mayıs ayında ilk yatırımlarıma başladım. Hedefim tek bir yatırım türüne bağlı kalmadan sepet yaparak ilerlemek. Bununla ilgili ilerleyen günlerde de bir paylaşım yapacağım.

Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Tekrar en kısa sürede görüşmek üzere 👋

 Ağustos-2023 Portföy Durumu

Merhabalar, aslında 2022 yılında başladığım yatırım serüvenime nisan ayında ara vermek zorunda kalmıştım. Ancak 22 Haziran 2023 tarihi itibariyle eski hisselerime tekrar dönüş yaptım. Bu nedenle aşağıda gördüğünüz tabloda maliyetler aslında görünenden çok daha düşük. İlk olarak yatırıma Mayıs 2022 tarihinde başlamıştım ve o günden bugüne istisnasız her ay düzenli ekleme yaparak ilerledim. İnş. 2030 senesine kadar yatırıma devam etmeyi düşünüyorum.


ağustos-2023

Yukarıda her ne kadar 11 hisse görünsede aslında eregl-ismdr yada froto-toasyu aynı sektörde oldukları için tek şirket gibi de düşünebilirsiniz. Bu durumda toplam 8 şirket hissem var diyebiliriz. Mesela eregl için hedefim 10bin lot ancak onun yerine 7bin lot eregl 3bin lot isdmr almayı planlıyorum. Bunların dışında birde aynı gruba ait şirketlerde belirli bir oranı geçmemeye çalışacağım. Örneğin oyak yada koç grubu şirketler için %30u geçmeyeceğim ve bu şekilde portföyün daha dengeli büyümesini hedefliyorum. 

Şuan tabloya baktığınızda portföy ağırlıklarının dengeli olmadığıni görebilirsiniz. Ancak ilerleyen süreçte bunu daha dengeli hale getireceğim ve bir şirkette %20yi geçmemeye çalışacağım. Bu yolculuk sürecinde de her ay elimden geldiğince gelinen son durumu sizlerle paylaşacağım.

Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım hepimiz en kısa sürede hedeflerimize ulaşır gelecekte finansal özgürlüğün tadını çıkarırız 😊